Sözleşme hukuku, bu tür katılımcılar tarafından çeşitli anlaşmaların imzalanmasından kaynaklanan medeni hukuk cirosunda katılımcılar arasındaki ilişkileri düzenlemeyi amaçlayan yasal normlardan oluşan bir tür borçlar hukukudur. Sözleşme hukuku ise, sözleşmenin konusuna bağlı olarak (örneğin, kiralama, sözleşme, hizmet sunumu, alım satım vb.)
Sözleşme hukukunun uygunluğu ve işleyişi
Sözleşme hukuku her yıl daha fazla önem kazanıyor. Bu, sözleşmeye dayalı olanlar da dahil olmak üzere medeni hukuk ilişkilerine katılanların profesyonelliklerindeki artıştan kaynaklanmaktadır. Mevcut mevzuat bazı işlemlerin sözlü olarak yapılmasına (örneğin alım satım) izin vermesine rağmen, sözleşme ilişkisinin tarafları çoğu durumda sözleşmenin yazılı şekline başvurmaktadır. Bu yaklaşım, her şeyden önce, tarafların sözleşmede yer alan yükümlülüklere uymalarını ve belirli bir haklar listesini garanti altına alır.
Ancak belirtmek gerekir ki, işlemin sözleşme şeklinde yazılı olarak teyidi kendi başına yasallığını garanti etmez. Mevcut mevzuat, tarafların mutabakatı ile değiştirilemeyen, yani imzalanan sözleşmede bir takım kısıtlamalar ve zorunlu hükümler içermektedir. Bu nedenle, bir sözleşme hazırlarken, yasanın tarafların anlaşması üzerindeki zaferini unutmamak gerekir.
Profesyonelce hazırlanmış bir sözleşme, yaklaşan işlemin başarısını garanti eden bir araç haline gelir. Böyle bir anlaşma, hem tarafların yükümlülüklerini yerine getirmesi durumunda hem de taraflardan birinin sözleşme hükümlerini ihlal etmesi durumunda taraflar arasındaki ilişkiyi açıkça düzenlemelidir. Bu durumda sözleşme, tarafların menfaatlerini koruyan bir araca dönüşür.
Sözleşme hukukunun yasal düzenlemesi
Mevcut mevzuat, söz konusu hukuk dalını düzenleyen birçok kural ve düzenleme içermektedir. Yasanın her bir tarafın sözleşme ilişkisine olan çıkarlarını korumayı amaçlamasına rağmen, ikincisi yine de birçok "boş" nokta ve belirsiz nokta içeriyor. Bu nedenle bugün işlemlerin hukuki desteği konusunda uzmanlaşmış çok sayıda şirket var.
Şu anda, sözleşme hukuku alanında medeni mevzuatta aktif bir reform var. Alanlarının çoğu halihazırda önemli değişikliklerden geçmiştir (örneğin, rehinler ve devirler). Buna ek olarak, birçok önemli roman henüz mevcut mevzuatın bir parçası haline gelmemiştir, ancak halihazırda yargısal kanun yapımı çerçevesinde uygulanmaktadır. Yukarıdakilerle bağlantılı olarak, sözleşme hukukunu kullanırken, hem mevcut mevzuata hem de yerleşik yargı uygulamasına son derece dikkat edilmelidir.
Yukarıdakileri özetlersek, sözleşme hukukunun günümüzde medeni hukukun en önemli alt dallarından biri olduğunu belirtmekte fayda var. Sözleşmeye dayalı ilişkiler her yerde ortaya çıkar: bireyler arasındaki anlaşmalardan küresel sözleşmelere. Mevzuat bu tür ilişkileri belirli bir ölçüde düzenlemesine rağmen, ortaya çıkan ilişkinin birçok yönü tarafların takdirinde kalmaktadır.