Mülkiyete el konulması, bir iddiayı güvence altına almak için bir önlem olarak hareket edebileceği gibi, bir ceza davası çerçevesinde gerçekleştirilebilir. Herhangi bir mülke el konulması, savcının uygun bir emriyle yetkilendirilmelidir.
Talimatlar
Aşama 1
Mülkiyete el konulması, sizi onu istediğiniz şekilde elden çıkarma hakkından mahrum eder. Üzerinde empoze edilen taşınır ve taşınmazları satamaz, kiralayamaz, bağışlayamaz veya rehin veremezsiniz. Mülkiyete el konulması, icra memurları tarafından icra takibi sürecinde oldukça sık kullanılır. Bununla birlikte, bazen, kolluk kuvvetlerinin “unutkanlığı” nedeniyle, “İcra İşlemleri Hakkında Federal Yasa” bu olasılığı bırakmasa da, karar verildikten sonra mülkün tutuklanması devam eder.
Adım 2
Kanun, mülke el konulmasının otomatik olarak kaldırılmış sayılabileceği bir süre belirlemediğinden, ilgili bir taleple mahkemeye gitmeniz gerekecektir.
Aşama 3
Tutuklama, bir hukuk davasını güvence altına almak için bir önlemdiyse, ancak mahkemede değerlendirmesi zaten gerçekleştiyse, talebin güvence altına alınmasını iptal etmek için aynı mahkemeye başvurma hakkınız vardır. Sadece davaya doğrudan dahil olan kişilerin böyle bir talepte bulunma hakkı vardır. Başvuru, yargılamaya katılan hakimin adı belirtilerek yazılı olarak yapılır. Başvurunuzla ilgili bir duruşma yapılacak ve ardından hakim tutuklamayı iptal etmeye veya kaldırmayı reddetmeye karar verecek.
4. Adım
Bir ceza davasının soruşturulmasıyla ilgili olarak savcı tarafından taşınır ve taşınmaz mallara uygulanan tutuklama, ancak kendisi tarafından kaldırılabilir. Bu durumda, savcı, ancak tutuklamanın yapıldığı gerekçelerin listesinin tükendiği kabul edilebilirse, iptal emrini imzalama hakkına sahiptir. Bu nedenle, mülke el konulmasının kaldırılmasını sağlamak için, savcılığı mülkünüze el koymaya zorlayan tüm borçları, para cezalarını ve diğer tüm parasal yükümlülükleri ödemeniz gerekir.