Danışanlarla sık sık iletişim kurmanız gerekmese bile, görüşmeler sırasında ve gelecekte iş yerinde kendini sunum becerilerine ihtiyaç duyulabilir. Ne yazık ki, genellikle işe almayı reddetmenin bir nedeni olarak hizmet eden mükemmel uzmanlar arasında bile geliştirilemeyebilirler.
Talimatlar
Aşama 1
Nerede çalışırsanız çalışın, etrafınız bir ekiple çevrili olacak. Kendinizi içinde ilan etmek için, yalnızca görevlerinizi iyi yaptığınızı kanıtlamanız değil, aynı zamanda kendinizi bir takımda tutma yeteneğinizi de göstermeniz gerekecektir. Kendine çok güvenmeyen, utangaç insanlarda yoktur. Durumunuz buysa, kendinizi sunmanın ilk adımı güvensizlik ve utangaçlığın üstesinden gelmektir.
Adım 2
"İşleri hızlandırmaya" çalışırsanız ve size uygun olmayan "erkek arkadaşınız" rolünü oynamaya başlarsanız, durum daha da kötüleşebilir. Yeni ortamı bir gerilim kaynağı olarak değil, tamamen arkadaşça bir yer olarak algılamaya çalışın. Yeni işinizle ilgili neyi sevdiğinizi düşünün. Size en açık ve nazik olan çalışanlarla arkadaşlıklar kurmaya çalışın. Arkadaşlarınızın olması açık olmayı kolaylaştırır.
Aşama 3
Erken başarısızlıkları çok ciddiye almayın. Herkes onlara sahiptir ve bu hiç de kötü bir çalışan olduğunuzun bir göstergesi değildir. Olabildiğince doğal davranmaya çalışın ve kaygıyı kontrol altında tutun, çünkü çoğu zaman tamamen gereksizdir.
4. Adım
Şirketin, yeni bir çalışanın kendisinden bahsederek konuşması gerektiğine dair bir geleneği varsa, böyle bir hikaye en iyi şekilde hazırlanır. Bu, daha az endişelenmenize ve iyi bir izlenim bırakmanıza yardımcı olacaktır. Bazıları kendileri hakkında söyleyecek hiçbir şeyleri olmadığını hissedebilir. Öyle değil: Bir üniversiteden yeni mezun olsanız ve neredeyse hiç iş deneyiminiz olmasa bile, nerede ve ne okuduğunuzu, hangi staj veya stajlara katıldığınızı her zaman konuşabilirsiniz. Ek bilgileri listeleyin, çünkü çoğu çok değerli olabilir.
Adım 5
Çalışanlar sizinle ilgili kişisel bir şeyler öğrenmek isteyeceklerdir, çünkü ofisteki iletişim iş ile sınırlı değildir. İlginç hobileriniz varsa (kaya tırmanışı, çiçekçilik vb.), bunları anlatmaktan çekinmeyin. Ancak çok uzağa gitmenize gerek yok, aksi takdirde hikayenin doğru ekipman seçimi veya renk kombinasyonu konusunda nasıl bir derse dönüştüğünü fark etmeyeceksiniz.