İşkolikler, işlerinde çok tutkulu insanlardır. İşkolikler görünürde herhangi bir motivasyon olmadan gece gündüz çalışabilirler. Birçok kişi tarafından en iyi çalışanlar olarak kabul edilirler. Genellikle bir işkolik, meslektaşlarından, yönetimden saygı görmeyi hak eder, ancak aslında işkolik bir bağımlılık olarak adlandırılabilir.
Bir işkoliğin birçok artısına rağmen, her birinin kendi dezavantajı vardır. Bir işkolik genellikle bir beygir ile karşılaştırılır. Ek olarak, kural olarak, işkolikler çok muhafazakardır, özellikle yeniliği ve yeni fikirleri sevmezler. İstatistiklerin gösterdiği gibi, işkolikler kötü yönetilen işçilerdir.
Bu tür insanlar geç saatlere kadar ayakta kalırlar ve işkolik patronsa, meslektaşları da geceye kadar işte onunla oturmak zorunda kalırlar. İşkoliklik bir tür psikolojik bağımlılıktır. İşkolikler için, nihai hedefe ulaşmak değil, sürecin kendisi ilginçtir.
İşkoliklik, sonuçları olan bir hastalıktır. İşkolikler genellikle kardiyovasküler hastalıklara, hipertansiyona ve depresyona ve duygusal sıkıntıya yatkındır. Enerjilerine rağmen, işkolikler çoğu zaman nihai sonuca ulaşamazlar. Günlerini düzgün bir şekilde organize edemezler, dinlenmelerini koordine edemezler, bu nedenle verimlilikleri sıradan çalışanlarınkine eşittir.
Bilim adamları, haftada 40 saatten fazla çalışan kişilerin alkolizme eğilimli olduğu sonucuna vardılar. Bunun nedeni, işkoliklerin sürekli bir stres modunda olmaları ve basitçe işin şaftıyla baş edememeleridir, stresi hızlı bir şekilde azaltmanın tek yolu alkoldür. İşkoliklere dönüşmemek için, çalışmanızı dinlenme ile yetkin bir şekilde birleştirmeniz gerekir.