Çoğu yetişkin, hayatlarının çoğunu, pazartesiden cumaya günde en az 8 saat çalışarak geçirir. Bu nedenle, genellikle büyük şehirlerin sakinlerinde bulunan sık sık sinir krizi ve rahatsızlıklarının nedeninin tam olarak işyerinde stres olması şaşırtıcı değildir. Onlara neden olan nedenler kendi başlarına ortadan kaldırılamaz ve bu, sürekli stresin aynı uzun süreli depresyona dönüşmesiyle tehdit eder. Ve sağlığı en zararlı şekilde etkileyebilir.
Tahriş ve strese neden olan ana faktörler
Kural olarak, çalışanların yaklaşık olarak eşit koşullarda olduğu ve tabiiyetin olmadığı çalışma kolektifinde, insan faktörü büyük önem taşımaktadır. Birçok işçi, meslektaşları tarafından çok rahatsız olduklarını itiraf ediyor. Bazıları bütün gün telefonda konuşabilir, kişisel meselelerini yüksek sesle tartışabilir veya sürekli genç ve çok çocukları arayabilir. Birine temel hijyen standartlarına uyması öğretilmez, biri evden getirir ve sürekli olarak çok "kokulu" yemekler yer, biri ofiste her şeyin yaygın olduğunu düşünür ve sürekli başka birinin bilgisayarına oturmaya veya kırtasiye almaya çalışır.
Yönetici, hiyerarşik merdivende daha yüksekte yer alan bir çalışana, davranışları başkalarının çalışmasına müdahale edebilecek bir açıklama yapabilir. Ancak bu yüz yüze yapılmalıdır.
Birçok çalışan, maaştan maaşa yaşar, bu nedenle gecikmeler veya büyüklükler başka bir stres kaynağıdır. Tek bir kişi, finansal istikrarsızlık koşullarında bulunduğu bir iş gününün sonunda sakince çalışamaz ve dinlenemez. Kişi, küçümsendiğini ve hak ettiğinden daha az ücret aldığını düşündüğünde iş yerinde elinden gelenin en iyisini yapamayacaktır. Aynı zamanda sürekli endişe ve stres nedeni haline gelir.
Bazı durumlarda, stresin nedeni modası geçmiş ve sürekli olarak bozulan ofis ekipmanıdır, ki bu aslında hatalı bir iş aletidir.
Çok fazla çalışmak ya da tam tersine hiç çalışmamak da huzur ve istikrara katkıda bulunmaz. Büyük miktarda iş, planlama hatalarının sonucudur. Çalışandan fiziksel ve zihinsel yeteneklerin uzun süreli ve aşırı eforunu gerektirir, ancak buna rağmen işi azalmaz, hatta birikirse, umutsuzluk hissi, sürekli endişe ve kronik yorgunluk ortaya çıkabilir. Sürekli kaygı ve kendi güçlü yönlerine ve yeteneklerine olan güven eksikliği, yeteneklerine karşılık gelen hacimlerde görev almayan çalışana işkence edebilir.
bir takıma liderlik edersen
Liderin asıl görevi, kendisine emanet edilen ekibin çalışmalarını, her çalışandan maksimum getiriyi sağlayacak şekilde organize etmektir. Bu nedenle, elbette herkesin performansını artıracak tahriş edici faktörlerin etkisinin minimum olduğundan emin olmak gerekir. Verimliliğin en üst düzeye çıkarıldığı ve stresli durumların sayısının minimum olduğu ideal duruma ulaşmak için, tüm yönlerin etkisini analiz etmek ve normal çalışmayı engelleyen nedenleri ortadan kaldırmak gerekir.